26 Şubat 1992 tarihinde, Hocalı’yı basan Ermeni askerleri, 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azeri kardeşimizi katletmiştir. Ermenistan’ın yüzleşmekten kaçındığı, ancak tarihte kanlı bir sayfa olarak yerini alan Hocalı Katliamı hiçbir zaman unutulmayacak, insanlığın vicdanındaki yerini ve tazeliğini her zaman koruyacaktır.
Milletimiz, Can Azerbaycan’ın her acısını yüreğinde hissetmiş, derdiyle dertlenmiş, sevinciyle sevinmiştir. Hocalı Katliamı da, milletimizi derinden yaralamış, içimiz kan ağlamıştır. Dün gibi hafızalarımızda yer eden Hocalı Katliamı’nın sorumluları yaptıklarının hesabını vermelidir.
Filistinlilere uyguladığı şiddet ve katliamla Ortadoğu’nun şımarık çocuğu gibi davranan İsrail’i örnek alan Ermenistan da, hem Türk vatandaşlarına hem de Azeri kardeşlerimize yaptığı katliamları görmezden gelerek, Fransa’nın desteğiyle kendisine yer edinmeye çalışmaktadır. Cezayir’de yaptığı soykırımla geçmişinde kara bir leke taşıyan Fransa, unutmamalıdır ki, sahip çıktığı ve desteklediği soykırımcılar, menfaatlerine ters düştüğü zaman kendisine ihanet etmekten de çekinmeyecektir.
Hocalı’da insanlık öldürülmüştür, katledilmiştir. Srebrenitsa’da da insanlık öldürülmüştür hem de Avrupa’nın merkezinde. Çifte standart içindeki Batı ve AB gerçekleri görmeli, eli kanlı katil devletlere hamilik etmekten en kısa zamanda vazgeçmelidir.